1971 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden (o dönemde İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi)

mezun olduktan sonra, hayatımın dönüm noktalarından birine adım atarak aile işimizin bir parçası oldum. Babam Aziz Gül’ün 1946 yılında Elazığ’da temellerini attığı Gülsan, ağabeylerimle birlikte el birliğiyle büyüttüğümüz ve geliştirdiğimiz bir başarı hikayesi haline geldi.

1980 yılında şirketimizin merkezini Ankara’ya taşıyarak daha büyük hayallerin peşinden koştuk. O günlerden bu yana, 80 yıllık bir geçmişe sahip olan

Gülsan, yalnızca bir şirket değil, yenilikçi düşüncenin ve cesaretin vücut bulmuş hali oldu. Yol, otoyol ve köprü inşaatlarında uzmanlaşarak 1000 kilometreden

fazla yol ve 500’e yakın köprü ve viyadük inşa ettik. Bu eserler, yalnızca mühendislik becerilerimizi değil, aynı zamanda ülkemize duyduğumuz

bağlılığı temsil etmekteydi.

2000’li yıllarda uluslararası alanda kendimize yeni ufuklar açtık. Dünyanın en riskli coğrafyalarında tüm risklere rağmen projeler üstlenmek

cesaret ve vizyon gerektiriyordu. Bu başarıları yakalarken Dünya Bankası ya da EBRD gibi kurumlarla iş birlikleri tesis etmenin kurum kültürümüze katkısı tartışılmazdı.

Bu çalışmaları Afganistan, Ukrayna, Güney Sudan, Kazakistan, Libya, Kenya ve Uganda gibi zorlu ülkelerde yürüterek, Türk müteahhitlik sektörünün gücünü ve dayanıklılığını kanıtladığımız kanaatindeyim. Ancak bizim için başarı, taahhüt projeleriyle sınırlı değildi. Aynı zamanda, çalıştığımız ülkelerde yatırımcı kimliğimizle kalıcı değerler oluşturmayı hedefledik. Ukrayna’daki gaz beton fabrikamız, bu vizyonun en somut örneklerinden biridir.

1990 yılına geldiğimizde, ülkemizin ekonomik ve kültürel gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle Antalya ve Ankara’da iki beş yıldızlı oteli hayata geçirdik.

Bu yatırımların da çok yönlü ve geleceğe odaklı yapımızı temsil ettiğine inanıyorum.

Son olarak Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı azaltmak hedefiyle adım attığımız enerji sektörü bizim için bir diğer önemli aşama oldu. Bu alanda da yedi hidroelektrik santrali inşa ederek 230 MW’lık bir kurulu güç elde ettik. Yakın gelecekte bu kapasiteyi 500 MW’ye çıkarma yolunda çalışıyoruz. Ayrıca güneş enerjisi alanında da kendi projelerimizi hayata geçirerek, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi hedefliyoruz.

Bugün, geriye dönüp baktığımda Gülsan Grubu’nun yalnızca bir şirket olmadığını görüyorum. Bana göre Gülsan, cesaretin, azmin ve ortak hayallerin hayata geçirildiği

bir değerler bütünü. Başarılarımızdan aldığımız güçle, öğrendiğimiz her bilgiyi ve edindiğimiz tüm deneyimi ülkemizin ve insanlığın yararına kullanmaya

devam ediyoruz.

Bu başarı hikayesinin yazılmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ederim. Gülsan Grubu olarak, her yeni gün daha

büyük hedeflere doğru ilerlerken, birlikte daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.

Bizim için asıl kazanç, inşa ettiğimiz köprüler, açtığımız yollar ve bu yolculukta dokunabildiğimiz hayatlardır.

Çünkü Gülsan Grubu, yalnızca bugünü değil, yarınları inşa etmek için var.

Sevgi ve Saygılarımla,

MEHMET GÜL

Yönetim Kurulu Başkanı